2 Aralık 2009 Çarşamba

göresim geldi

denizi seyretmeyi sever neredeyse her insan. kenarında oturup bakmayı uzun uzun.
bazıları içine bakıyor, bazıları içini görüyor
http://vimeo.com/7936132

bir gelecek arkeolojisine doğru

şu sıra elimde olan ve neredeyse yarısına geldiğim kitap ursula leguin - hep yuvaya dönmek. romanların detayları hayranlık uyandırır bende, ama bir ütopik romanın bu kadar detaylı olması ve bu detaylarla örülmüş dünyanın neredeyse kitaptan kafamı kaldırdığımda gördüğüm dünyadan daha gerçek olması sarsıcı. yazarın diğer kitaplarına göre okuması daha zor bir kitap olduğunu da belirtmek lazım. düz bir roman şeklinde değil de, sanki bir toplumun yaşamının ve gelenek görenek ve alışkanlıklarının incelendiği (gelecekte yaşayacak bir toplum) bir araştırma kitabı. bir genç kızın hayatı üzerinden roman ilerlerken, toplumun ritüelleri, dansları, şiirleri, yaşayışı ve bunlar gibi bir toplumu tanımaya- anlamaya yardımcı olacak bir sürü eser romanla birlikte ilerliyor.

kitabın arka sayfasından alıntı: "hep yuvaya dönmek, henüz var olmayan bir coğrafyada, bundan yüzlerce, belki binlerce yıl sonra yaşadığı varsayılan keş halkının dünyasını anlatıyor. keşler, insanlığın kendini yıkıma sürüklemesinin ardından, kuzey kaliforniyada, na vadisinde yaşayan barışçı bir halktır. ...... keşler, insan- doğa ilişkisinden başlayarak, hiçbir yanı bugün içinde yaşadığımıza benzemeyen bir dünyada yaşıyorlar. zamanın, çizgisel olmaktan çok, mevsimlik danslarla belirlenen döngüsel bir seyir izlediği bu dünyanın belki en temel özelliği, ilerlemeci ideale yabancı olması."
kitaptan alıntılar:

"Eyleme dökülmemiş arzu yozlaştırır"

"bu sadece kötü bir zamanda görülmüş bir düş. kar arabaları sürüp nükleer silahlar yapan, orta yaşlı ev kadınlarını esir kamplarının başına diken insanlara çekilmiş bir kol hareketi; yalnızca uygarlaşmışların anlayacağı bir uygarlık eleştirisi; kendine reddiye süsü veren bir onay, asit yağmurlarıyla ülser olmuş ruhlar için bir bardak süt, barışçı bir çulsuz ayaklanması, uzak batının en uzağında, günah bahçelerinde, vahşiler arasında yapılan bir yamyam dansı"


planımda bu akşam dido'nun önerisiyle reconstruction'ı izlemek ve onunla ilgili bir iki cümle yazmak da vardı. hakan henüz gelmediği ve o filmi birlikte izlemek istediğim için planlarım suya düştü. yakında diyelim.

:)